Amok Koşucusu Gibi
Ömer Laçiner
AKP liderliği, giderayak vahametinin yanısıra kaba sabalığı, külhani tarzıyla da tam kendine müstahak bir uygulama ile bir şirketler grubuna ve onun medya organlarına el koydu. Ülke yönetiminde “pislik kemale -tepe noktasına- ermiş” diyemeyenlerin de tereddüdüne son vermek istercesine temsil ettiği zihniyetin ve kesimlerin kutsal mülkiyet hakkını da çiğneyerek herhalde bunlara da “artık pes” dedirtmeyi başardı.

“Başarısı” bununla da kalmadı. “Cemaat”le ilişkisi herkesçe malum Koza-İpek grubunun defterini dürmek için bulduğu sözde hukuki kılıf öylesine müptezel; el koyma işlemi o denli şirretçe ifa edildi ki AKP ile on yılı aşkın ittifakı boyunca bu iktidarın adli ve polisiye operasyonlarında koçbaşılık yaptığı için Cemaat’e öfke duyan, “oh olsun” demeye hazır “düşman”ları bile bu kadar edepsizlik ve küstahlık olmaz” diyerek Cemaat’ten yana tavır aldılar. AKP liderliği, istisnasız bütün rakiplerini karşısına alabilmek, aynı protesto hattında birleşmelerine zemin yaratmak gibi sadece müptezelleşmiş iktidarlara mahsus bir “başarı” gösterdiği için kendisiyle övünebilir.

“Suçluların telaşı” içinde olmanın paniği ile bu türden başarıların onu düşeceği çukura baş aşağı sürüklemekten başka bir işe yaramayacağını görmüyor veya umursamıyor olsa da…