Haftalık
Işıl Kurnaz
19 Mart 2024 Salı
Kadınların özgürleşmesi kolektif olmalıdır çünkü sosyalist feminizm ne tek yönlü bir istikamet, ne de kendinde cevapları olan bir devlet modeli olarak kurgulanabilir. Daha ziyade umudun ütopik bir tahayyülünü andırır. Gerçekleşmesi namümkün bir ideolojik tahayyül olarak değil elbette, içindeyken dahi kat edilmesi gereken bir yolculuk olarak. Çünkü aşk ve sevgi, cinsiyet ve hepimizin arasındaki ilişkisel bağlar gibi bu sosyalist feminizm de bir emek meselesidir.
Murat Belge
18 Mart 2024 Pazartesi
AKP’nin siyasi davranışlarının “ahlaklı” olduğunu söylemek mümkün değil. Hangisine bakalım? Fotomontajla seçim kazanma stratejilerine mi? Göz çıkaran “kayırma” olaylarına mı? Parti çıkarı olarak belledikleri şeyi yapmak için her türlü ahlaki ilkeyi çiğnemeleri mi? Doğru olmadığını bile bile bir şeyleri inatla iddia etmelerini mi? Daha büyük, daha etkili davranışları var: açıkça söylüyorlar, “Bize oy vermezseniz seçtiğiniz belediye ile hava alırsınız” diyorlar.
Erdoğan Özmen
14 Mart 2024 Perşembe
İnsanın/insanlığın bütün hikayesinin çocuğun hikayesinde çoktan içerilmiş olması ne büyüleyici. Çeşitli biçimlerde tekrar edip duran bütün önemli örüntü, tema ve meselelerin; kayıp, ayrılık, yas, travma, keder, engellenme, yoksunluk, kastrasyon, yolculuk, arzu, özlem, ümit, mücadele, korku, özerklik, özdeşleşme, yenilgi ve zafer, nefret ve sevgi vb.nin en çıplak ve doğrudan halleriyle çocuklukta karşılaşılması ve kat edilmesi, o deneyimlerden mütemadiyen öğrenmemiz, zihinsel kapasitemizin böylece ortaya çıkması ve gelişmesi ne olağanüstü.
Ahmet İnsel
13 Mart 2024 Çarşamba
Birikim’in Şubat-Mart 2024 sayısı (sayı 418-419) yerel yönetimler konusunun ele alındığı yazılardan oluşan bir derleme kitap niteliğinde. Türkiye’de yerel yönetimlerin yönetim sorunlarını, yerel siyasetin niteliğini,  merkez ve yerel ilişkisinin dönüşümünü ve işleyişini klinik vaka titizliğiyle inceleyen yazı ve söyleşiler, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin arka planına çiğ bir ışık tutuyorlar. Bu yazı ve söyleşilerin bir kısmı siyasallaşma ve siyasetsizleşmenin birbirini besleyen ve tamamlayan niteliklerine işaret ediyor.
Tanıl Bora
6 Mart 2024 Çarşamba
“Âcil durum ve görevlerimiz.” Devrimci sosyalist siyasetin kalıplarından biriydi bu. 1980’lerin ikinci yarısında, artık tedavülden kalkmak üzereyken, “hiç âcil olmayan bir durum oldu mu zaten, görev çıkartılmayan bir zaman hiç oldu mu?” diye şakalaşıldığını hatırlıyorum, eylemciden-üyeden “aktivist”e dönüşmeye başlamış olan insanlar arasında.
Aksu Bora
5 Mart 2024 Salı
Bir bu kadar zorlu mesele de, yoksulun anlattığının duyulabilmesi için tercüme edilmesinin gerekmesi. Konuştuğu mekânın kokusunu, sedirin ucuna nasıl iliştiğini, bölük pörçük bir anlatıyı beden hareketleriyle nasıl bütünlediğini… görmeden, göstermeden, bütün o kelimelerden nasıl bir hikâye çıkar yoksa? Üstelik dinleyenin zihninde dolaşan onca “bilgi”yi hesaba katmadan, doğrudan bu hikâyeyi dinlemesini nasıl sağlayabilirsiniz?
Kenan Erçel
3 Mart 2024 Pazar
Biden’ın İsrail’e desteğinden rahatsız seçmenin sadece küçük bir kısmı için Filistinliler’in mağduriyeti yaklaşan seçimlerde öncelikli bir mesele. Ne de olsa alternatif seçenek Trump−ki Demokratlar’ın ezici çoğunluğu nezdinde ikinci bir Trump başkanlığı bir kabus, hatta belki de ABD demokrasisinin sonu demek. Dolayısıyla Filistin meselesini dert edinen seçmenlerin manevra alanı çok dar. Ve fakat ABD seçim sisteminin tuhaf yapısı bu seçmen grubuna hacimlerinin çok ötesinde bir pazarlık gücü veriyor.
Cuma Çiçek
1 Mart 2024 Cuma
21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle anadil meselesi üzerine yazmayı düşünürken denk geldiğim bu sözler sosyal bilimler alanında büyük etkiler bırakan 20. yüzyılın en önemli isimlerinden Michael Foucault’ya ait. Aslında bu yazı burada bitebilirdi. Zira Foucault anadil meselesinde söyleyebileceğimiz her şeyi bu birkaç satırda o kadar güçlü dile getirmiş ki…
Derviş Aydın Akkoç
18 Şubat 2024 Pazar
Bununla birlikte, Kur’an’da para genel anlamıyla hırsın ve açgözlülüğün sembolüdür, altınsa baştan çıkmış bir sevgi (buzağı sevgisi) olarak tarif edilir ve kıyasıya eleştirilir, olası bir tapınma rakibi olarak paradan daha yoğun bir anlama sahiptir altın. Paranın Tanrı dışında bir başka ilahi odak olarak belirmesi için bir ara halka olarak Hz. İsa’yı beklemek gerekecektir: “İki efendiye [paraya ve Tanrı’ya] aynı anda kulluk edemezsiniz.” Altın Allah’ın makamına göz diken emsalsiz bir maden, çoktan kişilik kazanmış mitolojik ve manyetik bir maddedir; bir tür kamaşma, büyülenme halini ifade eder
Polat S. Alpman
6 Şubat 2024 Salı
Oğuz Işık, Toplum ve Bilim’in 165. sayısındaki “Güvensiz Kentler, Güvensiz Yurttaşlar” makalesinde Türkiye’deki kentlerin, afetlere karşı dayanıksız ve hazırlıksız olduğunu ve demokratikleşmenin önünü tıkayan, kentli olmayı engelleyen ve yurttaşlarına muhafazakarlığı dayatan bir yapıya sahip olduğundan söz eder. Oğuz Hoca Türkiye’deki kent ve yurttaşlık sözleşmesi arasındaki ilişkinin bozulma sürecini anlatırken “toplumu toplum yapan her ne varsa kent üzerinden okunabilir” der.
Aybars Yanık
30 Ocak 2024 Salı
Tespih, telsiz, la, dingil, Hüseyin abinin meyhanesi, Ankara yaa, bir de tabii, olmazsa olmaz, pavyon hehe; sömürge valisinin gözüyle dizi yapmanın otantik nesneleri… Ama hatırlasak mı, Behzat Ç. bir Ankara hikâyesiydi, Ankara’da geçen bir İstanbul hikâyesi değil.
Güncel
Z Kuşağı ve 2030'lar Türkiye’sinin Ayak Sesleri
19 Mart 2024 Salı
Kitle, yine 2010'lu yılların ikinci yarısında etkin olmuş liberalizm furyasının izlerini taşımaktadır ancak liberal ekonomiye hâkim olduğu söylenemez. Liberal ekonominin kolonları olan basın özgürlüğü, hür kamuoyu ve hukuki istikrar mesele vatan ise birer teferruattan ibaret hale gelir. Neredeyse tüm sol ekonomik görüşler alay konusudur. Siyasetin sosyal kanadında ise mevcut statükoyu sarsan her düşünce reddedilir.
DEVA ve Gelecek’in Yapamadığını Yeniden Refah Nasıl Yaptı?
18 Mart 2024 Pazartesi
Yeniden Refah sağ tabanın tartışmasız lideri Erdoğan’a mesafeli bir tavır benimseyip makro meselelerde onu destekleyen bir tavır almasına rağmen ekonomik krizi, artan yolsuzlukları ve eğitimde, yargıda yaşanan bozulmaları AK Parti üzerinden eleştirdi. Bu strateji, lider olarak hâlâ Erdoğan’ı destekleyen ancak ülkedeki kötü gidişatın sorumlusu olarak AK Parti’yi gören seçmen tabanında olumlu karşılık buldu ve Erdoğan’dan tamamen vazgeçmeden onurlu bir çıkış yolu olabilecek bir seçenek olarak Yeniden Refah’ı desteklemelerine alan açtı.
Evrim İhtilafında Yeni Bir Aşama: Biyoloji Müfredatında Yaratılış
17 Mart 2024 Pazar
Evrimi çökertmek için argüman cambazlığı yapmak, evrimcilerin araştırma sonuçlarını çarpıtarak aktarmak yerine bize doğadan yaratılışın mükemmelliğine dair delilleri sunsunlar. Bence günümüz TÜBİTAK’ı da buna destek verecektir, bence vermelidir de... Verirse karşı da çıkmamalıyız, ancak tek bir şartla; evrimcilerin araştırmalarına da aynı düzeyde destek verilmeli ki bu gerçek bir bilimsel rekabete dönüşsün.
“Açıkça İdeolojik İntikam ve Cezalandırma Tutkusu…”
17 Mart 2024 Pazar
Süreç içerisinde Barış İmzacıları ciddi bir toplumsal meşruiyet elde ettiler. Meclis’te bile bunu hissediyorsunuz. Bu mücadele çok geç de olsa lehimize sonuçlanacak büyük olasılıkla ama üniversiteler darbeci zihniyete ortak olma suçlarına bir başkasını eklemiş olacaklar. Üstelik bundan daha en başından kaçınmak ve hiç soruşturma açmayarak meslektaşlarını atmamak mümkünken…
Mimaroğlu’nun Ayak İzleri Nereye Çıkar?: Türkiye’de Devleti ve Hukuku Anlamak
15 Mart 2024 Cuma
Vurguyla söylemek isterim ki Kurt’un kitabı bir tarihsel dönemin aktif öznelerinden birisinin bireysel ve toplumsal varlığını ifşa etmesi bakımından değil sadece, bir biyografinin izlerinden yeni bir bilimsel anlama yolunu açması bakımından da özellikle önemli. Amerikan hukuki realizminin ve zaman içinde eleştirel ırk teorilerinin kıymetli hale getirdiği biyografinin siyaset ve hukuk üzerine nasıl kapsamlı bir bilimsel analiz imkânı vaat ettiğini göstermesi nedeniyle Türkiye için bundan sonra daha çok takip ve taklit edilmesi gereken eylemli bir disiplin alanı açıyor.
Asya-Pasifik’te Çin’in Yükselen Emperyalizmi
14 Mart 2024 Perşembe
İnsanların düşüncelerinin hükümet kontrolü altına alınması ve resmî değerleri desteklemeyen kitapların yasaklanmasını savunan, faşist rejimlerde uygulanandan farksız bir tür dayitong (大一統,büyük birleşme) aranıyor. Han Çin milliyetçiliğinin bu versiyonu karşısında sessiz kalmak, Han Çinlilerin -şu anda kendi yöneticileri ve parti tarafından düzenli olarak hasat edilmeyi bekleyen "Çin pırasaları"ndan biraz daha fazlası olarak görülüp alay edilen ve kadar baskı altında tutulan Çinlilerin- muazzam trajedisini ve azınlıklara yönelik acımasız baskıyı unutmak demektir.
Avantajları Paylaşmak
13 Mart 2024 Çarşamba
Çekirdek Sanat Evi, darbe sonrası her alanda olduğu gibi sosyo-kültürel yaşamda da büyük bir baskının hissedildiği 80’li yıllarda, müziği odağına alan ve özgün olanın peşinden koşan bir kültürel girişimdi. 1983 yılı sonbaharında Fikret Kızılok’un, eşi Şeyda Kızılok’la birlikte, İstanbul’un Kadıköy ilçesi Çatalçeşme semtinde bir apartmanın yarı bodrum katında kurduğu bu mekân, alternatif birçok müzisyenin yanı sıra resim, fotoğraf gibi farklı disiplinlerden sanatçıların bir araya gelip alternatif sanatsal yaklaşımlarını paylaşmalarını sağladı.
Üniversite İdealinin Çöküşü ve Derin Bir Keder Hissi
11 Mart 2024 Pazartesi
Anlatma ve anlama sadece yazıp çizerek, ekranlarda ya da TBMM çatısı altında konuşarak yukarıdan aşağıya değil, her yerde ve her fırsatta ev ev, sokak sokak yapılabilse, bizlerden “barış imkânının” çalınmasının anlamı, “beka siyasetinin” anlamı, her şeyi birbiriyle ilişkilendirerek açığa çıkarılabilse bir şeyler değişir. Yurttaşın ekonomik sıkıntıları gibi büyük sıkıntılarıyla akademisyenlerin gazetecilerin susturulmaya çalışılmasının ve işlerinden edilmelerinin ilişkisi kurulsa ve bu mücadeleler de birlikte örülebilse bir şeyler değişir.
Taş ve Gölge: Taş Hafif, Gölge Ağır
10 Mart 2024 Pazar
Geçmişle ilişki kurmanın, geçmişin sönüp giden, silinen, unutulan bir hayata dönüşmemesinin simgesidir, mezar taşları. Onun için mezar taşlarına ruhunun derinliklerinden gelen en anlamlı işlemeleri nakışlar. Çünkü unutulup giden bir başkası, bir başka hayat değildir; unutulacak olan kendisinin de bir parçası olan hayattır. Kendisidir. Burhan Sönmez bu kadim toprakları bir mezara, üstünde yaşamış olan ve yaşayanları da gölgeye benzetiyor.
Bir İktidar Anatomisi: Talimattan Buyruğa Geçiş
10 Mart 2024 Pazar
Talimatlar, sisteme uygun olup olmadığı doğrultusunda, sorgulanabilir ve revize edilebilir. Ancak otorite bir şahıs olduğunda, bir sistemden değil, emirler manzumesinden söz etmek gerekir. Verilen emir sorgulanamaz, revize edilemez, birebir uygulanır. Bir değişiklik olacaksa, buna yalnızca iktidar sahibi karar verir. Bu durumda talimat yerini buyruğa bırakmıştır. Bir buyruğun geçerli olabilmesi için, o buyruğun yerine getirilmesini sağlayacak kişilerin olması, onların da buyruğa itaat etmesi gerekir.