Tanıl Bora
4 Ekim 2023 Çarşamba
Kronik seçim atmosferi deyince, ebedî seçim kampanyası deyince, bir politizasyon, –hatta aşırı politizasyon–, bir demokrasi “şöleni” izlenimi uyanabilir, tabii… Fakat unutmayın, seçim kampanyası belirli, özgül bir siyaset tarzıdır ve aslında siyaseti daraltan bir siyaset tarzıdır. Nasıl bir siyaset tarzı? Bir kere, işin tamamen reklamcılığa dökülmesi. Aday tanıtım farfarasının, içeriklerin önüne geçmesi.
Murat Belge
2 Ekim 2023 Pazartesi
En başta Marksist sosyalizm anlayışında “işçi sınıfı”na verilen “yer” üstüne düşünebiliriz. Modern sosyalizm düşüncesi Sanayi Devrimi’nin bir ürünüdür – işçi sınıfının kendisinin de onun ürünü olması gibi. Bu devasa çarpıcı olayın ürettiği koşullarda, sınıf uçurumları ve gelir eşitsizlikleri karşısında işçilerin uğradığı haksızlıklara isyan edenler oldu. Ama Marx’ın izlediği teorik güzergah farklıydı. Marx işçi sınıfına ezilen ve sömürülen sınıf olduğu için değil, bu düzeni sona erdirecek ve daha “iyi” bir dünya yaratacak potansiyele sahip sınıf olduğu için yakınlık duyuyordu. “Hayırsever” bir motivasyonu yoktu. Maddi koşulların analiziyle buraya gelmişti.
Derviş Aydın Akkoç
1 Ekim 2023 Pazar
Cem Yılmaz’ın son filmi Do Not Disturb Ömer Kavur’un Yusuf Atılgan’ın romanından uyarladığı Anayurt Oteli filmiyle hem kalibre hem de müşterek kimi problemler açısından mukayese edilebilir cinsten. Burada kast edilen mukayese Macit Koper’in olağanüstü oyunculuğuyla hayat verdiği Anayurt Oteli’nin kâtibi Zebercet ile Cem Yılmaz’ın muazzam bir oyunculukla temsil ettiği Komodor Palas’ın “gece müdürü” Ayzek Metin arasında kurulabilecek bir benzerlik yahut karşıtlık ilişkisi değil.
Barış Özkul
29 Eylül 2023 Cuma
Halil Bey’in badireli zamanlarda diplomatça bir suskunluğu tercih etmesi, geri planda kalması hesaplı bir tavır olabilir.  Ermeni kıyımı sırasında İTC’nin dördüncü adamı ve Talat’ın en yakınlarından biri olmasına rağmen satır aralarında Rusların tahrikinden bahsetmek dışında tehcirle ilgili neredeyse hiçbir şey söylemez. Ermenilerin “ırklarının şiarı olan hulyaperverlikten kendilerini kurtaramadıkları”, [Talat’la beraber] Taşnaksütyun reisleriyle müzakerelerde bulundukları halde “bu hulyaperverleri ikna etmenin kabil olmadığı”ndan bahseder.
Aksu Bora
28 Eylül 2023 Perşembe
Kadın kahramanlar için ailenin dışında hayat olmadığını anlatan sayısız popüler kültür ürününden sonra, psikoloji dizilerinde gördüğümüz şey, ailenin içinin de bir cehennem olabildiği. Üstelik bu cehennemin zebanileri, asıl olarak, anneler. Aile cehennemi hikâyeleri gelip “anne meselesi”ne dayanıyor. Hepimiz travmatize olmuşuz. Neden? Annelerimiz yüzünden.
Erdoğan Özmen
27 Eylül 2023 Çarşamba
Günümüz toplumlarında söz konusu her iki işlev ve boyut da aşınmış ve gerilemiş olduğundan, muhtemelen daha çok, daha geniş bir yelpazeye yayılan ruhsal ızdıraptan mustarip haldeyiz. Çünkü toplumlarımızdaki bu dönüşüm, her birimizi toplum, toplumsal işleyiş, egemenlik ilişkileri ve yapıları yerine kendini sorunsallaştırma mecburiyeti ile yüz yüze bırakıyor. Kusur, başarısızlık ve yetersizliğin ve toplumsal ilişkiler, kimlik ve aidiyet alanlarında yaşadığımız zorluk ve açmazların nedenlerini yalnızca kendimizde arıyoruz.
Ömer Laçiner
26 Eylül 2023 Salı
Fazla söze gerek yok. Türkiye’de siyaset sahnesinin üzerine kurulduğu sütunların en fazla ağırlık taşıyanı, iktidar-muhalefet tahterevallisinin sabitleyici aksı bu reddedişlerdir. Bunun ibretlik bir kanıtına yakınlarda tanık olduk. Görevini hakkıyla yapan medya kuruluşlarındaki gazeteci ve yazarların dehşet verici, vicdan sızlatıcı hikâyesini anlattıkları olay ve dava süreçlerini hatırlatan Sezgin Tanrıkulu’na reva görülen muameleden bahsediyoruz elbette.
Orhan Koçak
26 Eylül 2023 Salı
90’lı yıllarda doğanların büyük çoğunluğu için “mevsim” sözcüğünün içerdiği nüanslar epeyce silinmiş olabilir. Bir farka biz işaret edelim. Yaşlılar söz konusuysa eğer, sonbaharı (ya da herhangi bir şeyi) özlemekten çok, bir beladan kurtulma isteği baskındır, “aman şu sıcak geçsin,” deriz, “şu musibet defolup gitsin!” Kırk yaşı fazla aşmamışlar içinse mesele bir yükten kurtulup hafiflemek kadar, belki daha çok, aktif bir şekilde bir durumu özlemektir.
Işıl Kurnaz
22 Eylül 2023 Cuma
Ama buradaki asıl mesele, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen nafakanın süresiz olduğunu ve hâkimin takdir yetkisi olmadığını vurgulayan yanlış bir kamuoyu yaratılması meselesi. Üstelik Medeni Kanun’un 2. maddesi açıkça hakkın kötüye kullanımını yasaklamışken, sanki hem AYM kararı hem 2. madde yokmuş gibi bir süresiz nafaka mağduriyeti balonu yaratılıyor. Zaten Yargıtay’ın ilgili kararlarından da nafaka miktarının belirlenmesinde tarafların mali durumlarının dikkate alındığını görüyoruz...
Cuma Çiçek
21 Eylül 2023 Perşembe
Geçmişin muhasebesi ve ortak gelecek ufku inşasını Kürt meselesini de içerecek şekilde yapmak gerekir. Türkiye’de siyasi alanda demokratikleşme, ekonomik alanda eşitlik ve adaletin sağlanması için Kürt meselesinin çözümü iyi bir kaynak işlevi görebilir. Bu noktada, demiryolları üzerinden iki farklı Türkiye tablosunu hatırlatabiliriz. İlki muhasebe yapmayı, ikincisi ise ortak gelecek inşası üzerine kafa yormayı gerektiriyor.
Tanıl Bora
20 Eylül 2023 Çarşamba
Merceği İslamcı entelektüellerin üzerinden kaldırıp, kamusal entelektüellerin durumuna gelelim. Atasoy Müftüoğlu'nun ve İslamcı entelektüellerin vaziyetini ele alırken Ertuğrul Zengin'in fazla ilgilenmediği bir yere bakalım; kamusal entelektüel etkinliğinin ve varoluşunun yapısal sorunlarına veya krizine dair sorular soralım. Esas mesele, kamusallığın zemininin, iklim krizine teşbih edebileceğimiz şiddette bir erozyona uğramış olması.
Orhan Koçak
18 Eylül 2023 Pazartesi
Bu mecranın yazar ve okurlarının da hatırlayacağı yazar Ahmet Çiğdem’in yeni kitabının adı Sadakat Güzergâhı (Ankara: Vulgus, 2023). Burada bir “borç”tan ve bunun ödenme yükümlülüğünden söz ederek işe başlıyor Çiğdem. Sadettin Elibol’dan Fazlurrahman’a, Peyami Safa ve Erol Güngör’den burada ne işi olduğu ilk bakışta belli olmayan Murat Belge’ye tadar çeşitli “kamusal aydınlar” (eski deyimiyle “püblisist”ler) hakkında gözlemler ve saygılı, genellikle “kurtarıcı” ve az da olsa “torpilli” değerlendirmeler buluyoruz kitapta.