Kundakçı Sünnetsizse Haberdir, Sünnetliyse Değildir!

Zaman gazetesindeki (17 Ocak) haberin başlığı şöyle: “Sünnetsiz kundakçı DTP adına kurban derisi toplamış.”

Spotu: “İstanbul Sultanbeyli'de, araç kundakladığı gerekçesiyle çıkarıldığı adliyede tutuklanıp cezaevine gönderilen terör örgütü PKK üyesi İsa B.'nin yapılan sağlık kontrolünde sünnetsiz olduğu ortaya çıktı.”

Flaşı: “İsa B.'nin Kurban Bayramı'nda Demokratik Toplum Partisi (DTP) adına yaklaşık 7 bin YTL'lik deri topladığı belirtildi.”

Finali: “Öte yandan, İsa B.'nin hapishaneye girerken yapılan sağlık kontrolünde sünnetsiz olduğu belirlendi.”

Zaman’ın genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, merkez medyada çok sık karşılaştığımız, siyasi haberlerdeki kimi önemsiz ayrıntıları haberin asli unsuru haline getirme uygulamasını “haberin ayrıntısı-ayrıntının haberi” ikilisiyle anlatır.

Zaman’daki haberi bu haklı eleştirinin kantarına vuralım… Şimdi burada asıl haber “bir kundakçının yakalanması” mıdır, yoksa “kundakçının sünnetsiz olması” mı? Takdime bakılırsa, ikincisi. Galiba şunu da söyleyebiliriz: Yakalanan kundakçı “sünnetsiz” olmasaydı haber de olmayacaktı.

Hayır, yanlış anlaşılmasın, bana göre “kundakçı”nın sünnetsiz olup olmaması, “haberin ayrıntısı” faslından bile değildir. Bu vurgu tatsız bir vurgudur ve Vakit’in “Yahudi” vurgusunu andırmaktadır. Ya da “hırsızlık yapan kadın” haberini “hırsızlık yapan türbanlı kadın” başlığıyla veren merkez medya gazetelerini...

Taraf, 22.1.2008