Muhalefet Partisi
Tanıl Bora

Partinin orijinal adı: Strana mírného pokroku v mezích zákona. Kısaltması da saçmalığını teyit ediyor: SMPVMZ. Türkçesi: Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi (YİVSİIİP).

***

Kuruluşunun evveliyatı 1904’e kadar uzanıyor. Prag’ta “Altın Litre” adlı bir meyhanede bir araya gelen sekiz kişi, bir “yeni siyasî oluşum” başlatmışlar. Anarşist fikriyata yakın gazeteci, yazar, şair, mizahçı tayfası. Başı çeken şahsiyet, yazar Jaroslav Hašek. Anti-militarist edebiyatın beynelmilel şaheserlerinden olan Aslan Asker Şvayk’ıyla memleketimizde de bilinir – bilinmesi gerekir.[1] 

1911’de, genel merkez işlevi de görecek olan Kravín (ahır) lokantasında kurmuşlar partiyi. Sloganları: dayanışma, hukuk ve yoldaşlık - ama Çekçe ilk harfleri, “Slivovitz, rom ve kontuşovka”yı[2] da simgeliyor. “Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi” adının ilham kaynaklarından biri, Avusturya-Macaristan kraliyetinin 1871 tarihli bir tamimi; bütün siyasî gruplara, “devletin içinde bulunduğu koşullarla uyum içinde ve ılımlı bir anlayışla” siyaset etmeslerini ihtar eden bir tamim. Bunu tamamlayan ikinci ilham kaynağı da, Çek Sosyal Demokrat Partisi’nin bu ‘davete’ canı gönülden icabet ederek aşırı “uyumlu” ve aşırı “ılımlı” bir siyaset izlemesi, “evrimci” anlayışı ‘abartması’. Velhâsıl, YİVSİIİP, monarşik iktidarın siyasetin alanını alabildiğine daraltan istibdadına ve sosyal demokrat muhalefetin aşırı-uyumluluğuna hicivle verilmiş bir tepki.

***

Partinin, “ılımlı ilerleme” fikrinin gözüne vuran bir manifestosu var. Bazı muhalif sosyal demokrat siyasetçiler tarafından da imzalanmış. Manifestoda evrimci, yavaş değişimin hikmetini şöyle izah etmişler: 

“Svatopluk Čech köprüsü de bir gecede kurulmadı. Evvela bir defa Svatopluk Čech’in doğması gerekti. Sonra şiir yazıp ünlenmesi gerekti. Sonra ölmesi gerekti. Sonra harap olan eski köprünün yıkılıp yenisinin yapılması gerekti. İşte ancak o zaman Svatopluk Čech köprüsü yapılabildi."

Yedi maddelik bir seçim programı hazırlamışlar. Vaadler şunlar:1) Köleliğin geri getirilmesi. 2) Kapıcılık işinin devletleştirilmesi. Gerekçesi: zaten her kapıcının polis muhbiri olması. 3) Hayvanlara hak ve itibarlarının iadesi. Gerekçesi: seçim kampanyalarında öküz, domuz ve köpeklerin olumsuz anlamda kullanımının rencide edici etkileri. 4) Durgun zekâlı milletvekillerine hizmet verecek kurumların tesisi. 5) Engizisyonun yeniden ihdası. 6) Ruhban ve kiliseye tam dokunulmazlık (“bilhassa mektep çocuklarının rahiplerce tecavüze uğraması vakalarında” diye not düşülmüş). 6) Ilımlı alkolizmin zorunlu hale getirilmesi – her şeyin ılımlısı…

***

Parti önderi Jaroslav Hašek, o sıra 27 yaşında, 1911 seçimlerinde milletvekili adayı gösterilmiş. Şair Josef Mach, kampanya için bir marş yazmış: “Milyonlarca aday çıkıp,/ temiz kalpli insanlara yanlış tavsiyelerde bulunuyor./ Oylarını almak istiyorlar onların,/ her seçmeni kucaklıyor./ İstiyorlar fırtına gibi bir ilerlemeyi,/ dünyayı koşar adım değiştirmeyi,/ Oysa biz ılımlı ilerlemeden yanayız,/ onun için aday yaptık Hašek beyi.” Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Bohemya, Viyana’da propaganda toplantıları düzenlemişler. Hašek saatler süren propaganda konuşmaları yapmış. Prag’da toplantılarını izleyenler arasında Max Brod ile Franz Kafka’nın da bulunduğu biliniyor. Kafka’nın, Hašek ve çevresinin anarşist heccavlığından etkilendiği zaten biliniyor.

Hašek’in bir konuşmasından parçalar aktarayım.[3] “Bir ilerleme partisi olmalıyız, zira az evvel sendeleyerekten içeri dalan halkın sesi, ilerlemeden yana olduğunu söylüyor. Ama nasıl bir ilerleme, neyin ilerlemesi?” diye sorarak, ilerlemenin ‘anlamını’ tartışıyor: 

“Mesela birisinin kiliseden çıkması, ilerlemedir. Ama onun arkasından sözgelimi fıçı bira musluğu çalmaktan ötürü, herkesin kendisini tanıdığı köyüne sürgüne yollanırsa, -elinizi vicdanınıza koyun, dostlar-, bu bir gerilemedir.” 

Veya: 

“Bir zamanlar bir dul kadın tanımıştım. Gazetenin iktisat sayfasının ayartısına kapılıp bir çift İngiliz domuzu almıştı, çünkü orada bunların bizim Çek domuzlarına kıyasla daha ileri olduğunu okumuştu. Kadıncağız bir yıl sonra gazeteye mektup yazıp bu ‘ileri domuz’ işinden bir daha bahsetmemelerini istedi. Çünkü kadının Çek domuz çifti o yıl on altı yavru vermişken, ileri ithal domuzlar sadece beş kere yavrulamıştı. Bizim de başımıza gelen bu olmasın?”

İlerleme bahsinde düşünce özgürlüğüyle ilgili söylediklerini uzunca aktaracağım: 

“İlerleme, iki ucu keskin kılıçtır. Mesela düşünce özgürlüğü gibi bir ilerlemenin insanlarımıza getirdiğine bir bakın. Kimileri bazı dikkatsiz ifadelerinden ötürü hapse düşüyor, kimileriyse her mezhepten kilisede bu ilerlemeyi huzur içinde –org müziği eşliğinde– kemale erdiriyor… Müesses nizam ve emniyet makamları bize öyle sıkı bekçilik ediyorlar ki, onlardan habersiz kâkülümüzü bile önümüze düşüremeyiz. İşte bu, ilerlemedir. Başka yerlere bakın, Çin’e bakın mesela. Orada emniyet kuvvetleri insanların kellesini kesiyorlar. Bizim buna göre çok ileri olduğumuzu kabul etmemiz gerekir.”

“Şimdi rakip adayları aşağılama kısmına gelelim, birkaç hoş dakikayı buna adayalım,” diye başladığı bir bölüm var konuşmasında. Siyasî rakiplerinin, kendisinin iki defa ceza aldığına dair ithamları hakkında “iftira, iftira!” diye sayıp döküyor, bunun “aşağılık bir yalan” olduğunu söylüyor. İki değil üç defa ceza aldığını açıklayarak bu yalanlarını boşa çıkartıyor. Hasımlarının gözden kaçırdığı vakada aslında suçsuz yere cezalandırıldığını anlatıyor. 

Evinde bulunan pembe-mavi mermer parçalarının bir gösteri sırasında polise atılmak üzere sökülmüş parke taşlarından olduğu iddiasıyla cezalandırılmış. Hašek tatlı tatlı, “ilmî bilgiden mahrum polis memurlarının, bu taşların kendi mineraloji koleksiyonunun parçaları olduğunu idrak edememeleri”nin kurbanı olduğunu anlatıyor. Bu bahsi şöyle bağlıyor: 

“Ayrıca zaten herhangi bir yasadışı eyleme tevessül etmemiz mümkün değildir. Zira, onları size tek tek gösterebilirim, yasaların teminat altına aldığı toplantı özgürlüğünü istismar ederek sanki sıradan seçmenlermiş gibi salona sızan birçok sivil polis bulunuyor aramızda.” 

 
“Ilımlı ilerlemenin ilk öncülerinden birisi” dediği “Galileo Galilei beyefendi”nin “Yine de dönüyor!” sözüne atıfla, “Ben de diyorum ki, ‘bira fıçısının musluğu yine de dönüyor!” diye bağlıyor sözlerini ve seçmenlerin oyunu istiyor: 

“İlkelerimiz, her bilinçli seçmenin esas alması gereken niteliktedir. Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi’nin ilkeleri, her ahmağın rahatça anlayacağı şu mesajı açıkça vermektedir: ‘Beni seçin!’”


***

Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi adayı Jaroslav Hašek, seçim bölgesinde üç bin oyun 38’ini almış. Resmî makamlar başvuru evrakında eksiklik olduğu gerekçesiyle bu oyları da geçersiz saymışlar. Parti üyesi František Gellner, gelecek seçimlerde oyların on katına çıkacağından emin olduğunu açıklayan “gerçekçi ve ılımlı” bir muhasebe kaleme almış. 

1913’te bir lokantada partinin 1. Kongresi toplanmış. 1915 Şubat’ında “Önder” Hašek askere alınmış, Rus ordusuna esir düşmüş, 1918’de Kızılordu’ya katılmış. 1920 sonunda Prag’a dönmüş. 1921’de Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi’nin 2. Kongresi yapılmış. Tabii yine lokantada. Kongreleri izleyen hükümet komiserlerinin şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemedikleri aktarılıyor. O yıl parti faaliyetine son vermiş. Sağlık durumu gitgide kötüleşen Jaroslav Hašek, 1923 Ocak’ında ölene dek, –aslında birkaç cilt olmasını tasarladığı ama birini yazabildiği–, Aslan Asker Şvayk’ı tamamlayacak.

***

Bu mavra partinin heyûlası, kapandıktan sonra da biraz nefes alıp vermiş. 1920’lerin sonlarında, Çekoslovakya Komünist Partisi’nin başarısızlığını örtmeye dönük mazeretlere sığınmasını, ona atıfla eleştirmişler mesela: “Acaba komünistler, yeni Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi mi oldular?” 

1989’da iki Çek karikatürist, partiyi yeniden kurmak için 3. kongreyi toplamışlar. 1990-1992 arası, 300 bin basan bir parti yayın organı çıkartmışlar. 2000 yılında “yasalar çerçevesinde ılımlı küreselleşme” talebiyle bir kampanya yürütmüşler. 2003’te Avusturya’da “Ölçülü Bir Şekilde Münasip İlerleme Partisi” adında bir girişim olmuş – Hašek’i yâd etmeye dönük sembolik bir jest.[4] 

Jaroslav Hašek gibi müstesna bir zekânın damgasını taşıyan Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi, siyaset bilimi literatüründe hicivle muhalefetin öncü bir örneği sayılıyor. Anti-militarist siyasetbilimci Ekkehart Krippendorff, dönemin muhalefetinin kafa karışıklığına ve çaresizliğine, onun yanısıra genel olarak ahlâkçı belâgate yönelik “yarı matrak, yarı ciddi” sağlam bir eleştiri olduğu kanısındadır.[5] Oportünizme, , “hiper sadakat”e, “aşırı uyumculuğa,” “ılımlılığın” kendini kasmaya dönüşmesine yöneltilmiş, hiç ılımlı olmayan bir eleştiri...

***

Nereden çıktı bu Yasaların İzin Verdiği Sınırlar İçerisinde Ilımlı İlerleme Partisi bahsi, diye soracaksınız…

Sormayın.[6]


[1] Çekçe adı: Yiğit Asker Şvayk'ın Dünya Savaşı'ndaki Serencâmı imiş. Celal Üster çevirisiyle, Can Yayınları’ndan yayımlandı (ilk basımı 2005).

[2] İlki Balkanlar’da çok sevilen brendi, üçüncüsü rakıgillerden aromalı bir içki.

[3] https://jungle.world/artikel/2013/35/die-partei-fuer-gemaessigten-fortschritt-im-rahmen-der-bestehenden-gesetze

[4] Meraklısı için… Başka ‘şakayla karışık’ muhalefet parti örneklerini analım. Kanada’da 1963-1993 arasında faaliyet gösteren, 30 binden fazla üyeye ulaşan Parti Rhinocéros (Gergedan Partisi) var, Britanya’da 1983’te kurulan Official Monster Raving Loony Party (Kudurmuş Çılgın Canavarlar Resmi Partisi) var. Polonya’da 1990’da kurulan Polska Partia Przyjaciół Piwa (PPPP, Polonyalı Bira Sevenler Partisi), 1991 seçimlerinde %3,27 oy alarak mecliste 16 sandalye kazanmıştı. 1993’te %0,1’e düşünce faaliyetlerini sona erdirdiler. Färöer Adaları’nda kurulan Hin Stuttligi Flokkurin (Bir Başka Kısa Ömürlü Parti), 2004 seçimlerinde “Ben hiçbir şey yapmayacağım” vaadiyle %2,4 oy almış. 2010’da İzlanda’da kurulan Besti flokkurinn’in adı size bir şey çağrıştırabilir: En İyi Parti! Şaka maka, Reykjavík yerel seçimlerinde % 35 oyla 15 sandalyenin 6’sını kazanmışlar. 2004’te Almanya’da kurulan “Emek, hukuk devleti, hayvan koruma, seçkin yetiştirme ve taban demokrasisi inisiyitafi” kelimelerinin Almancadaki ilk harflerini taşıyan Partei’ı (“Parti”) ekleyelim, 2014’te %0,6 oyla Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sandalye kazanmıştı, 2019’da %2,4’e çıktılar.

[5] Ekkehart Krippendorff: Politische Interpretationen. Suhrkamp, 1990, s. 95 vd.

[6] Çok ısrar ediyorsanız, şu yazıya bakabilirsiniz… http://www.diken.com.tr/siyaset-tanimina-dair-bir-talimatname-ihtiyaci/