Airbnb'ye Karşı Fairbnb

Bir şehir sabahına kendi gündelik ritmiyle değil de, Airbnb puan tablolarının gözde bölgeleriyle başlıyorsa, sokaklarına rezervasyon algoritmalarının gölgesi düşmüşse, orada kentsel hayatın yönü değişmeye başlamış demektir. Burada evler, insan hikâyelerinin birikimi olmaktan çıkıp geçici konaklama hücrelerine dönüşür. Caddeler, tabelasız ama tekno-kataloglarda tanımlanmış “paket deneyimler” olarak pazarlanır. Haritaların dijital uğultusu, yaşanılan mekânın sesini boğar. Airbnb’nin izinde biçimlenen bu düzende sadece kiralar artmaz; mahalleler dönüşür, komşuluk dağılır, insanlar yerinden edilir. Ve kentin belleği, sessizce silinir. İşte tam da bu görünmeyen dönüşümün ortasında, başka bir ihtimal filizlenir: Fairbnb.

2016 yılında Bologna’da doğan bu alternatif platform, dijital teknolojiyi verimliliğin dışında adalet için kullanmayı hayal eden bir grup kooperatifçi tarafından kuruldu. Aralarında yazılımcılar, kent plancıları, topluluk aktivistleri ve sosyal bilimciler de vardı. Amaç, Airbnb ile rekabet etmekten çok daha fazlasıydı. Yani, mesele birkaç dairenin kiralanmasından öte, “şehrin kime ait olduğu” sorusuna verilen mütevazı bir cevaptı.

Fairbnb’nin sunduğu model, Airbnb kadar basit ama onun kadar sömürücü değil. Bir kullanıcı yalnızca yaşadığı evi kiralayabiliyor, yani spekülatif çoklu mülk sahipliği yasak. Ve sistem gelirin bir kısmını ev sahibine, diğer kısmını ise doğrudan yerel sosyal projelere aktarıyor. İşte dönüştürücü olan tam da bu etik kod.

Örneğin Marsilya’da, Fairbnb gelirleri göçmen kadınların istihdamına yönelik sosyal üretim atölyelerine yönlendirildi. Kadınlar tekstil atölyelerinde hem üretim yaptı hem de kent hayatına entegre edildi. Bu projeler belediyenin sosyal içerme programlarıyla bütünleşik çalıştı. Uygulamanın ilk yılı sonunda, toplam 76 haneye doğrudan katkı sunulduğu açıklandı. (Fairbnb Impact Report, 2022; Virgilio, 2023).

Barselona ise kısa dönemli kiralamaların konut krizine neden olduğu Avrupa şehirlerinden biriydi. 2020’de kentte Airbnb üzerinden aktif olan daire sayısı 20.000’i aşarken, 10 yılda konut fiyatları %83 oranında artmıştı (Dredge vd., 2016). Fairbnb burada devreye girerek, sosyal konut üretimine destek veren projelere gelir aktarımını başlattı. Özellikle Raval bölgesinde, genç işsizlere barınma ve eğitim olanakları sağlayan programlar finanse edildi (Aguilera vd., 2021). Kentte evsiz bireyler için geçici barınma projeleri doğrudan Fairbnb rezervasyonlarından fon aldı. 2021 itibarıyla yalnızca bu şehirde yapılan 420'den fazla rezervasyonun kazancı, kamu yararı gözeten derneklere pay edildi (El País, 2021).

En çarpıcı örneklerden biri ise Venedik’tir. 2019’da Venedik Belediyesi ile birlikte başlatılan pilot proje, Airbnb’nin kent belleğini piyasalaştıran etkilerine karşı bir kamusal müdahale olarak ortaya çıktı. Anılan yıl şehirde Airbnb aracılığıyla kiralanan daire sayısı 8.700’ü geçmişti. Bu sayı, şehirdeki aktif konutların yaklaşık % 25’ine denk düşüyordu (The Guardian, 2019). Fairbnb, bu neoliberal akışa karşı ilk altı ayda 400.000 Euro’luk sosyal fon yarattı. Bu fonlar yaşlı bakım merkezleri, kültürel mirasın korunması ve çocuklar için eğitim projeleri gibi alanlarda kullanıldı.

Pandeminin turizmi durdurduğu 2020’de Amsterdam’da Fairbnb yerel ağı, tarihî kütüphanelerin dijitalleştirilmesi projelerine katkı sundu. Dijital ekonominin kültürle barışabileceğinin bir örneğiydi bu. Valencia’da ise çevreci kooperatiflerle birlikte karbon dengeleme projeleri yürütüldü. 2022 itibarıyla bu çevresel adım 2.600'ün üzerinde kullanıcı tarafından desteklendi (Fairbnb.coop, 2022). Yine Valencia’da, Fairbnb işbirliğiyle gerçekleştirilen pilot uygulama, göçmen kadınlar için sosyal entegrasyon ve mikro-üretim atölyelerine kaynak sağladı. 2021'de bu kentte Fairbnb üzerinden yapılan rezervasyonlardan elde edilen 128.000 Euro’nun 64.000 Euro’su doğrudan kadın kooperatiflerine dağıtıldı (El País, 2021). Bu model, kente gelen turistin parasını, kentte kalıcı etki yaratacak şekilde yönlendirdi.

Veriler çarpıcı: 2023 itibarıyla Fairbnb, 12 ülkede 26 şehirde aktif. Kurulan yerel ağ sayısı 30’u geçmiş durumda. Bugüne dek desteklenen sosyal proje sayısı 1.400’ün üzerinde ve toplamda 1,2 milyon Euro’luk kaynak sosyal girişimlere aktarıldı. Her rezervasyondan ortalama 42 Euro, yerel projelere ayrılıyor. Bu projelerin %64’ü çevresel sürdürülebilirlik, kadın emeği, genç işsizliği ve göçmen entegrasyonu gibi kırılgan toplumsal alanlara odaklanıyor (Fairbnb Impact Report, 2022).

Bu platform yalnızca etik ilkeleriyle değil, dijital politikalara yaklaşımıyla da dikkat çekiyor. Sistem, veri şeffaflığı ve güvenliğiyle tamamen uyumlu, anonimleştirilmiş ve açık kaynak kodlarla işletiliyor. Kullanıcı davranışları hiçbir şekilde pazarlama amacıyla üçüncü taraflarla paylaşılmıyor. Airbnb’nin her tıklamayı veri kapitalizminin hammaddesine dönüştürdüğü bir çağda, Fairbnb bu anlamda dijital bir etik programa dönüşüyor.

Kuramsal olarak, Fairbnb modeli Trebor Scholz’un “Platform Kooperatifçiliği” kavramıyla çerçeveleniyor. Scholz, dijital teknolojilerin tekelci ve mülksüzleştirici doğasına karşı, kolektif sahiplik ve demokratik yönetimi savunuyor (Scholz, 2016). Nick Srnicek ise “Platform Kapitalizmi” kavramıyla, Airbnb gibi platformların mekânı, zamanı ve dikkati metalaştırdığını ileri sürüyor (Srnicek, 2017). Fairbnb, bu eleştirilere yanıt olarak müşterekleşmeye dayalı platform sosyalizminin dijital bir alanını kurduğunu iddia ediyor.

Elbette eleştiriler de yok değil. Çeşitli sol çevreler, Fairbnb’nin özel mülkiyeti sorgulamadığını, konutu hâlâ bir meta olarak değerlendirdiğini ve yapısal dönüşüm iddiasını tam anlamıyla gerçekleştiremediğini savunuyor (Dean, 2009; Fraser, 2017). Jodi Dean, bu tür katılımcı modelleri neoliberalizmin “kozmetik çözümleri” olarak değerlendiriyor. Nancy Fraser ise “gelişmeci neoliberalizm” terimiyle bu yapıları, ilerici söylemlerle sermaye düzenini ayakta tutan reformist çabalar olarak tanımlıyor.

Fakat meseleye başka bir açıdan da bakmak gerek. Eğer Airbnb, turizmin Amazon’uysa; Fairbnb de onun mahalle bakkalıdır. Daha küçük, daha az ama daha adil. Airbnb bir şehirde 500 mülk listeleyip hepsini tüketime açarken, Fairbnb yalnızca 12 evi listeliyor ama bir tanesiyle bir okul kütüphanesini ayakta tutuyor.

Kentin sadece taş, beton ve istatistik değil; aynı zamanda hafıza, komşuluk ve müşterek bir yaşam olduğunu hatırlatan Fairbnb, sistemin tamamını değiştirmese de, algoritmaların kolonileştirdiği kente karşı bir sığınak sunuyor. Türkiye gibi, barınmanın ayrıcalık hâline geldiği, toprağın finansal bir ürüne dönüştüğü, TOKİ, Emlak Konut ve kentsel dönüşüm projeleriyle kamusal alanın metalaştırıldığı ülkelerde Fairbnb’nin sunduğu model, dijital dayanışma ve mikro sosyal müdahaleler açısından ilham verici olabilir. David Harvey’in dediği gibi, “birikim mülksüzleştirerek” devam ediyor. Fairbnb ise bu birikime karşı, dijital müşterekler üzerinden küçük ama anlamlı cepheler kuruyor.

İstanbul’da bir emekçinin gelirinin %70’ini kiraya ayırması artık yalnızca barınma değil, bir yurttaşlık krizi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürece ya sessiz kalıyor ya da aktif olarak dâhil oluyor. Oysa Fairbnb gibi bir model, muhalif belediyelere dijital araçlarla kamu yararını destekleme imkânı sunabilir. Marsilya’da göçmen kadınlara, Valencia’da genç işsizlere, Venedik’te yaşlılara dokunan bu modelin, Türkiye’nin kentlerinde de hayata geçmesi mümkün. Elbette topraktaki mülkiyet tekelinin yarattığı rant düzenine kökten bir alternatif sunmuyor ama mekanın sermayeleşmesine dayalı kentsel krizin ortasında taktik-etik-dijital bir laboratuvar işlevi görebilir.


Referanslar

Aguilera, T., Artioli, F., & Colomb, C. (2021). Explaining the diversity of policy responses to platform-mediated short-term rentals in European cities: Regulation, resistance and the role of the housing crisis. Journal of European Urban and Regional Studies, 28(1), 81–94.

Dean, J. (2009). Democracy and Other Neoliberal Fantasies: Communicative Capitalism and Left Politics. Duke University Press.

Dredge, D., Gyimóthy, S., Birkbak, A., Jensen, T. E., & Madsen, A. K. (2016). The impact of regulation on Airbnb and the short-term rental market: Policy challenges in five European cities. Policy Studies, 37(4), 349–369.

El País. (2021). Barcelona slams Airbnb, embraces Fairbnb. Retrieved from https://english.elpais.com/

Fairbnb.coop. (2022). 2022 Impact Report. [Erişim URL’si şu an pasif, ancak ikinci el kaynaklarda teyitli bilgiler içeriyor.]

Fraser, N. (2017). The End of Progressive Neoliberalism. Dissent Magazine. https://www.dissentmagazine.org/

Scholz, T. (2016). Platform Cooperativism: Challenging the Corporate Sharing Economy. Rosa Luxemburg Stiftung.

Srnicek, N. (2017). Platform Capitalism. Polity Press.

The Guardian. (2019). Fairbnb launches in Venice with local charities.  https://www.theguardian.com/

Virgilio, F. (2023). Rethinking Platform Labor Through a Co-operative Lens: The Fairbnb Case. INTRACOM Conference.