Tanıl Bora'nın Sol ve Sinizm Makalesine Dair -Üç Eleştiri Notu

1. Ahmet Çakmak ile Foti Benlisoy arasındaki tartışmayı aktarıyorsun, "politika yapma" konusundaki. İkisi de eninde sonunda birbiriyle uzlaştırılması imkansız pozisyonları savunuyorlar, ama sen sadece tartışmayı anmakla yetinmişsin, "haklılık üleştirmek" istemediğini söyleyerek. Bunun kendisi de "sinik" bir tavır sayılabilir, sadece bir "örnek vaka" olarak anıp kendi pozisyonunu ortaya koymamanın yani.

2. Benzer bir şey Kürt sorunu hakkındaki, aslında genel hatlarıyla benim de katıldığım gözlemlerinde de var. PKK' yı "sol açıdan 'kabul edilemez" bulanlar ise, bir 'üçüncü yol' aramanın gittikçe zorlaşan koşulları altında, sinizme mahkum oldular" demişsin bir yerde, sonradan "haysiyetli bir sinizm" nitelemesini serdetmekle birlikte. Ben bu sorun konusunda da Türkiye'nin diğer en can yakıcı sorunları konusunda da genellikle verili pozisyonlar dışında pozisyonlar belirlemek ve insanları bu pozisyonlara çağırmak olarak görüyorum "politika" üretmeyi şu anda. O zaman bu tür politika yapmaya çalışmak, "haysiyetli" ya da değil bir sinizm mi oluyor ille de? Bu sinizm kavramının anlamını biraz fazla genişletmek değil mi? Buraları biraz daha açımlamalısın bence, çünkü senin de hiç de böyle bir görüşü savunmak istemeyeceğini, meramının başka olduğunu biliyorum. Ama bu iki örnekte de meramın pek anlaşılmıyor.

3. Bir de AB karşısında takınılan tavırların da genelde solu bir tür sinizme mahkum ettiğini, ya yanlış bir milliyetçiliğe savrulmaya, ya da eyleme gücünü, fail olma yetisini buralardan alıp dışarı taşıdığını, solu AB'ye girdikten sonra artık düşünce ifade etmenin suç olmayacağı, hukukun üstünlüğünün tesis edileceği o "mutlu güzel günleri" özlemle bekleme, ama halkımız ve hükümetimiz ellbette uslu durmayıp aslında son derece doğal "milliyetçi refleksler" sergiledikçe bazı sol kesimlerin bunlardan telaş duyup zaman zaman "anti-Türk bir ırkçılık" tavrına bile kapılmasına yol açtığını düşünüyorum ben. Sen bu AB mevzuunun sinizmdeki payına hiç girmemişsin, belki de böyle düşünmüyorsun.