Bernie Sanders Dalgası

21 Ocak 2021’deki devir teslim töreni ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde önceki first ladylerden Michelle Obama’nın da dediği gibi “kaos dolu, önü görülemeyen ve karanlık bir dönem” son buldu. Kasım ayı içerisinde yapılan seçimlerde Joe Biden’ın seçim zaferi, eski Başkan Donald Trump’ı elbette memnun etmedi. Büyük tartışmalara yol açan seçim sürecini takiben gerçekleşen Kongre Baskını, seçimlere hile karıştığı iddiaları, seçilmiş Başkan Biden’a yönelik güvenlik tehditleri sonucu değiştirmedi ve 21 Ocak 2021’de Joe Biden ve Kamala Harris yönetimi devraldı fakat tüm dünyanın ilgisi bütün karmaşa ve kaosa rağmen Biden ve Harris’in yönetimine odaklanmasındansa başka bir kişiyi merkeze aldı ve üstünden neredeyse bir hafta geçmesine rağmen hâlâ bu olay konuşulmaya devam ediyor.

2016 ve 2020 Amerikan Başkanlık Seçimleri aday adayı Senatör Bernie Sanders’ın töreni beklerken çekilen bir fotoğrafı şimdiden dünya siyasetindeki ikon fotoğraflar arasında yerini aldı. Peki ellerinde “halk” eldiveni, üzerinde günlük bir mont ile sandalyede sosyal mesafesini koruyarak töreni bekleyen Senatör Sanders’ın bu meşhur pozu komik bir fotoğraftan daha fazla şey ifade ediyor olabilir mi?

8 Eylül 1941 doğumlu Sanders, Biden gibi oldukça tecrübeli bir siyasetçi. Son iki seçimde Demokrat Parti’nin aday adayı olan Sanders, her iki yarışta da ön seçimleri kaybedince Demokrat Parti’nin kesinleşmiş adaylarını destekledi. Nihayet sancılı süreç bitti ve yeni yönetim, Trump’ın bıraktığı garip mirası kucaklamak için Kongre Binası’nda geleneksel bir tören düzenledi. Birçok eski başkan ve ABD’nin ilkleri kabul edilen bazı kişiler törene davet edildi. Çok renklilik, her kesime karşı kucaklayıcılık, barış, ciddi yönetim ve virüsle mücadele mesajları veren Biden yönetiminin törenindeyse bir kişi son derece mütevaziydi: Sanders. Montu ve örgü eldivenleri ile sosyal medyada Biden ve Harris’i neredeyse gölgede bırakarak devir teslim töreninin âdeta yıldızı olan Sanders, sadeliği ve duruşuyla dikkatleri çekti. Öyle gözüküyor ki törendeki fotoğrafçıların da ilgisi Sanders’a yöneldi ve ortaya o ikonik fotoğraf çıktı.

Fotoğrafın basına yansımasının ardından, internet kullanıcıları Sanders’ı çeşitli mekânlara kondurarak paylaşmaya başlayınca yeni bir akım başladı ve böylece Senatör Bernie belki de iki seferdir girdiği ABD seçimlerinde ulaşamadığı kadar geniş çaplı ilgiye, desteklediği seçilmiş başkanın devir teslim töreninde ulaşmış oldu. Üstelik bu ilginin kaynağı olan fotoğraf sadece ABD’de değil, Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde gündeme oturdu. Sanıyoruz ki her şeyden önce internet paylaşımlarında sürekli ben dilinin kullanıldığını vurgulamakta fayda var. “2020’de ben, oy kullanırken ben, aşıyı beklerken ben” diye uzayıp giden espriler şöyle dursun hafızamızdaki tarihe kendini kazımış görsellerde de yer buldu Sanders. Politik duruşu ABD’nin yaşça büyük seçmenindeki sosyalizm fobisini tetiklese de genç kuşak son akımdan sonra sosyal medya ve onun araçları aracılığı ile ilgisini belki de hiç ona odaklamayacakken Sanders’la bir nevi özdeşleşmiş oldu. Peki tüm bunların altmetninde ne var?

İlk bakışta absürt derece gündelik gelen bir mont, eldiven ve 2020’deki en tanıdık his olan bıkmışlık gözlerimize çarptı. Moda yarışmasına dönen seremoniye montlu ve sıradan bir protesto soluğu getirdi Sanders. Halkın ulaşamadığı pahalı markalar yerine yeşil montu ve geri dönüştürülebilen malzemeden üretilmiş eldivenleri genelde her birimizin sahip olduğu gündelik bir eşyalardandı. Maskesi ve herkesten uzak oluşu, pandemi sürecini ciddiye aldığının altını çizdi. Biden yemin töreninde Kongre Binası balkonundan halka el sallamaya devam ederken, Sanders’ın mesafeli duruşu hem virüse hem de farklı görünümlü aynı popülerlik âşığı politikacılara karşıydı. Geçmiş başkan ve eşlerinin moda geçidi, Mike Pence’in medenice törene katılması, ünlülerin balkondan verdiği mesajlar eşliğinde Biden’ın başkanlığı bir kurtuluşmuşçasına ilan edilirken Sanders, törene yoldan geçerken uğramışçasına gelmişti. Yani bir nevi, bunlara vakit yok, işimiz çok sinyalini de veriyordu ki bu da Amerikan halkının gerçekten ihtiyacı olan şeydi. Kimbilir belki de sosyalizm korkunçluğunda tanıdık bir şeyler bulmuştur artık Amerikalılar…

İnternette görüp en ilgimizi çekense “Bir Gökdelen Tepesinde Öğle Yemeği” adlı ünlü fotoğrafa Sanders’ın montajla eklenmesiydi. 1932 yılında Charles Ebbets tarafından çekilen bu kare, görmesini bilen göze büyük mesajlar veriyor aslında. Çoğu göçmen olan işçilerin hiçbir korunağı olmadan New York’u New York yapan o ihtişamlı gökdelenlerini inşa ederken yedikleri yemeğin bir fotoğrafıdır bu. O zamandan bu zamana çok değişirken aslında hiç de değişmeyen Özgürlükler Ülkesi, göçmenlerine her zaman aynı sempatiyi besliyordu. Peki ya işçilerin yanına kondurulan Senatör Sanders bir tesadüf mü?

Seçim kampanyaları boyunca sınır geçişlerinin suç kapsamından çıkarılması, zaten halihazırda dolu olan hapishanelerin iyice doldurulmaması, ana karaya gelen genç göçmenlerin vatandaşlık süreçlerinin ve prosedürün değiştirilmesi gibi Amerikan dünyasına radikal gelen fikirlerinin yanında herkes için ücretsiz sağlık sistemi, asgari ücretin saatlik 15 dolar olması, işçilerin protesto haklarını savunması gibi ütopik planlarını düşününce, Sanders fotoğrafa sonradan eklenen bir figürden çok aslında o fotoğrafın kendisi. Seçim kampanyası boyunca kamuoyunda istediği rüzgârı yakalayamasa da Sanders, popülizme karşı bir popülerlik kazandı aslında. Evet, Trump’la kıyaslandığında Biden’ın çok farklı bir yönetim şekli olduğu aşikâr. Hatta bu durum ABD halklarının uzun süredir yaşadığı en büyük kutuplaşmanın iki ana akım hali. Sanders ise muhalefete bile muhalefet olan bir karakterken partilerden bağımsız şekilde geniş kitlelerin dikkatini yakalamış oldu. Halkın ve özellikle de genç kesimin ilgisini çekmeyi istemeden de olsa başaran 79 yaşındaki Vermont Senatörü Sanders, geleceğin başkanı belki olamaz ama artık o, gençlerin ikonu. Üstelik bunu da hiçbir süslü giysiye ya da saldırgan bir söyleme borçlu değil.

Artık bir şeyleri dosdoğru eleştirmenin zorlaştığı dünyada hiciv sanatının şanı daha bir yürür oldu. Zaten her şeyin hicivlisi makbul diyerek Sanders’ın ikonik fotoğrafı Türkiye’de de birçok karede birçok konuyu eleştirmek için kullanıldı. Protestonun en biber gazsız hali olan sosyal medya, Sanders’ı Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsüne de kondurdu. Görünen o ki huzursuz ve protestocu oturuşuyla Sanders, sadece ABD’lileri değil, coğrafi olarak uzak ama fikirsel olarak kendine yakın olan insanlara da ilham verecek bir duruşun simgesi artık. Sosyal medyanın gücünü kullanarak popülerliğini arttırır mı henüz bunu kestirmek güç ancak bir gerçeklik var ki o da yeni nesillerin en az Bernie Sanders kadar huzursuz olduğu.

Bugün sosyal medyadan çekinen bir sürü kurum varken, ikon haline gelen sıradan bir fotoğraf yarın bambaşka eylemlerin sözsüz sloganı haline gelebileceği gibi Sanders ile başlayan internet popülerliği dalgasının başta Z kuşağı olmak üzere birçok insanı etkilediğini de göz önünde bulundurursak, gelecek günlerde, politik kimliklerin sosyal medyada gündem olmak için bin bir türlü eylemde bulunma olasılığı biraz akıllarımızı kurcalıyor. Dileyelim ki Sanders’ın rüzgârı hızını hiç kesmesin, politik çevrelere verdiği mesajlar anlaşılsın ve dünyanın tüm seçmenleri aslında kime ve neye ihtiyaçları olduğunu anlayabilsinler. Ve böylece artık biraz da moda ikonu siyasetçiler, Sanders gibi isimlerden uzakça oturup düşünceli pozlarıyla kameralara yakalansınlar.