İran’da Devrime Dönüşen İsyan
3 Kasım 2022 Perşembe
Yeni bir döngü başladı: Protesto hareketi bir ritüel haline geldi ve rejimin baskıları, protestoculara yönelik baskı, sindirme, işkence ve öldürme kampanyası artık onları durdurmaya yetmiyor. Baskının korku yaratmak yerine, toplumun harekete geçme kapasitesini artıran ve sokaklara yeni göstericilerin inmesine yol açan kızgınlık ve öfke yarattığı yeni bir eşiğe ulaşıldı.
Harcanabilir Hayatlar: Neoliberal Egemenlikte Maden İşçileri
2 Kasım 2022 Çarşamba
Amasra’da yaşanan son maden katliamında bu kez Soma kadar büyük kayıp verilmedi. Bunun nedeni o esnada, yani o vardiyada çalışanlarının sayısının azlığıydı. ILO’nun yayımladığı rakamlara göre Türkiye, 2008 yılına kadar dünyada üçüncü olduğu maden kazaları sıralamasında son yıllarda Çin’i de geçerek dünyada ilk sıraya yükseldi.
Savaş, Demokrasi ve Sol Siyaset
29 Ekim 2022 Cumartesi
Özellikle doksanlı yıllardan sonra, sol cenahta da hak ve özgürlük söylemleri, öncelikle ekonomik eşitlik veya en hafifinden ekonomik adalet fikri ile yollarını ayırdı. Sol eleştirel düşünce, bir yandan evrensel değerler iddialarına, modernizm eleştirisi çerçevesinde kuşku ile bakarken, diğer taraftan, başta "insan hakları" olmak üzere, siyasi mücadele alanının dışına çekilen ve kurumsal güvenceden yoksun evrensel haklara odaklandı.
Ahmet Tulgar için…
27 Ekim 2022 Perşembe
Ahmet Tulgar'ın tüm bu kendine haslık içinde özel bir yeri olduğunu düşünürdüm hep. O, defosuz bir kendine hastı. Bunu ardından konuşmanın duygusallığı ile demiyorum, sahiden başka bir çağın insanıydı. Dünyayı çoğu zaman asık suratlıların, eli sopalıların değil de sazlı sözlü bir neşeye sahip insanların da kurtarabileceğinin kanıtıydı sanki. Tüm bu neşenin içinde yer yer kendini gösteren hüznü ya da kederi, kırılganlığı -adına ne dersek diyelim- romantizme bulanmış değil, sahiciydi her zaman.
TTB’ye Yönelik Saldırılar: Linç Kültürü Sona Ermeli
27 Ekim 2022 Perşembe
TTB, sadece seçim mekanizmaları da değil, bütün mekanizmaları demokratik olan bir meslek örgütüdür. Her konuyu tartışarak, elekten geçirerek, süzerek fikir oluşturan bir mekanizmadır. Tıp meslek ahlâkına sahip çıkan, ettiği yemine saygılı, şeffaf bir mekanizma vardır orada. Pandemi döneminde toplumun önemli bir kesimi sağlık bakanlığının değil, TTB’nin verilerine güvendiğini beyan etmedi mi?
Karen Amstrong'un Yardımıyla Trumpizm'i Anlamaya Çalışmak ya da Bindik Bir Alamete...
26 Ekim 2022 Çarşamba
Birleşik Devletler’in siyasal sistemi sekülerizm temelinde şekillenirken Amerikan toplumu 19. yüzyılın ortalarında paradoksal bir şekilde tutkulu bir Hristiyan toplum haline geldi. 1780’lerde ve 1790’larda bütün mezheplerin kiliseleri büyüyüp güçlenirken, Kurucu Babalar’ın Aydınlanma ideolojisine de karşı koymaya başladılar. Bu kiliselere göre yeni cumhuriyet, Tanrı’nın bir başarısıydı. Amerikan devriminin mücadelesi, cennetin cehenneme karşı mücadelesiydi.
Vladimir Putin Kutsal Bir Savaş İstiyor, Ruslar da İstiyor mu?
24 Ekim 2022 Pazartesi
ABD’de bir fincan kopi luwak’ın fiyatı 80 dolara kadar çıkabilir. Bugünün yeni sağ popülist ideolojisi hem ABD’de hem de Rusya’da bir tür ideolojik kopi luwak değil mi? Bazıları saygın olan eski fikirler (sıradan insanların finans seçkinleri tarafından sömürülmesinin eleştirisi gibi), günümüz maymunları tarafından işleniyor ve boka dönüştürülüyor.
Keder
20 Ekim 2022 Perşembe
ATİM’de işçi sayısı 5 binlerden 700’lere düşürüldüğünde tecrübesini bir sonrakine aktarmanın önemi unutulmuş, üç kişinin yapacağı görev bir işçinin sırtına yüklenmiş, iş kazası riskleri göz göre göre göze alınmıştır. Üretim teknolojisinin yenilenmesi, iş güvenliğinin çağdaş yöntemlerle sağlanması ve meslekî eğitimin önemi unutulmuş, yandaş işçi alımları, meslek ahlâkı ile yönetmeyi değil, üstlerine itaati seçen idarecilerin atandığı bu kurum kendi kendini patlatma noktasına hızla itilmiştir.
Dezenfekte Yurttaş, Dezenformasyon Yasası
19 Ekim 2022 Çarşamba
Öncelikle iç/dış güvenlik, kamu düzeni ve genel sağlık, başta Anayasa olmak üzere çok sayıda yasada geçen ve önü arkası, içi dışı, başka bir ifadeyle kapsamı her zaman muğlak olan, içine iktidarın canı ne isterse onu koyabileceği büyük ve geniş birer kutu gibi hizmet gören kavramlardır Türkiye’de. Tanımı ve kapsamı hiçbir zaman açık ve net bir biçimde ortaya konulmaz ve bu kasıtlı muğlaklık her zaman iktidarın işine gelir.
Demirtaş: Terörist mi, Münafık mı?
18 Ekim 2022 Salı
Ben Selahattin Demirtaş’ın gelecek on yılın/yılların çok önemli politikacılarından biri olacağını düşünenlerdenim; onun barışın yanında “ama”sız”, “tavizsiz” duruşunu, kendi cennetinde kul olmak yerine cehennemde kral olmaya oynayışını ve politikanın dilini değiştirip mahallesiyle de papaz olmayı göze alışını da önemsiyorum.
Diken Üstündeki Brezilya
14 Ekim 2022 Cuma
Yine de Bolsonaro'nun tüm güç gösterisine rağmen, en olası sonuç Lula da Silva'nın zaferi olmaya devam ediyor. Ne de olsa şimdiye kadar ilk turda ikinci olan hiçbir aday ikinci turu kazanamadı. Üçüncü ve dördüncü olan adaylar -merkez sağ Simone Tebet ve merkez sol Ciro Gomes- muhtemelen, da Silva'yı destekleyecektir.
Avrupa’da Dolaşan Canavar: Gericilik + Faşizm = Kapitalizm
11 Ekim 2022 Salı
Hâlâ İtalya’da ikinci büyük parti olan PD bugün bir var oluş sorunuyla karşı karşıya. Bunun en büyük nedeni PD’nin iç dinamiklerinin paradoksal olarak demokratik öğelerden yoksun olması. Daniela Preziosi 4 Ekim 2022 tarihli Domani gazetesindeki yazısında kitle-partisi olmaya çalışan PD’nin belli bir ideoloji ve ilkeden yoksun kaldığını belirtiyor. Bu yüzden 2007 yılından beri kitle-partisi modeliyle hiçbir zaman kazanmadığını ve pek çok oy kaybettiğini ekliyor. Oysa ona göre bir partinin belli ilkeleri ve belli fikirler etrafında kendini var kılması gerekir.
Mahsa’nın Ardından: Bayraksız Bayrak
4 Ekim 2022 Salı
Mahsa Amini İran Devleti yetkililerine göre, devlete kâfi derecede itaat etmediği için hayatta değil. “Öteki” öldü ki zaten ölüm hep ötekinin ölümü. Mahsa bir esersiz eser bıraktı geriye, hayaleti kaldı bize, bana, her gün sırf kadın olduğu için öldürülebilecek, şiddet görmüş ve görebilecek olana. İz bıraktı. Şimdi bayrak olmayan bir bayrak, hayaletsi bir “varlık” onu, geride kalanlar olarak yaşamak istiyor oluşumuzu simgelemeden simgeliyor.
“Sıradan” Failler
5 Ekim 2022 Çarşamba
Nazilerin başarısız olması ve savaştan sonra yeni hükümetin kurulmasının ardından gelen “sembolik” yargılamalarda, Griesinger gibi “sıradan” bürokratların bahsi geçmiyor tabii; onlar “suçlular arasında suçsuz” olarak kalıyorlar. Aileler, “hafıza duvarları” yaratıyor ve toplum “yüzleşiyormuş gibi” yaparak, günlük koşuşturmaları ve meşguliyetleri ile, bugüne değin bu duvarların ardında yaşamaya devam ediyor…
Yunanistan’ı Okuyamamak
30 Eylül 2022 Cuma
Kronik bilgi ve analiz eksikliği sonucunda Türkiyeliler 1974 sonrası Yunanistan’ın dönüşümünü, demokrasiye geçişini (metapolitefsi) ve AB yolunu atlarlar. Öyle olunca da bugünkü Yunanistan’ı okuyamazlar. Mesela, “2011’de başlayan derin iktisadi ve mali bunalım sonrasında, diğer bir deyişle popülist sağın semirmesine son derece müsait bir siyasi ortamda, Yunan aşırı sağı neden mecliste üç sandalyeden fazlasını kazanamamıştır?” sorusunun cevabı Türkiye’de bilinmez.
"Nefret Ediyorum, Öyleyse Varım!"
28 Eylül 2022 Çarşamba
Günümüz baskıcı sistemlerinde, “farklı” veya “yeni” olanı bastırma tutumu, genellikle “güvenlik” ihtiyacıyla temellendirilir. “Farklı olan”, statükoya karşı bir tehdit olarak algılanır. Egemenler, bu tehdidin toplumun tamamını hedef aldığı propagandasıyla baskıcı tutumlarının toplumun geniş kesimlerince sahiplenilmesini sağlamaya çalışırlar. Oysa “farklı olan”ın tehdit ettiği şey, toplumun varlığı değil, egemenlerin konumudur. Dolayısıyla baskıcı politikaların meşruluk temeli olarak ilan edilen “güvenlik” gerçekte toplumun değil, fakat egemenlerin bir ihtiyacıdır.
“Kadın, Yaşam ve Özgürlük"ün Dışavurumu Olarak İran’daki Ayaklanmalar
26 Eylül 2022 Pazartesi
Bu ayaklanmanın mahiyetine dair gözlemlenen önemli bir diğer etken ise İran rejiminin kırk dört yıl içerisinde madunlaştırdığı farklı toplumsal kesimlerin ortak bir zeminde, yani baskıya ve zulme karşı kendiliğinden birleşmesidir. Sınıfsal, toplumsal cinsiyet, etnik ve mezhepsel boyutları olan bu maduniyet durumu farklı toplumsal sınıflardan olan “sıradan” insanların politikleşmesine neden olmuştur.
Korku-Yorum ve Korku Kültürü
25 Eylül 2022 Pazar
Korku, esasında öz varlığımızı bir tehdit altında hissettiğimizde ortaya çıkan bir duygu durumu olunca korku içinde olmamızın belirgin işaretlerine, nedenlerine bakarız. Yaşamımızın asgari bir güvence altında olmaması ne demektir? Neden, neyden bu kadar korkarız? Bir toplum, bir devlet olmanın belki de ilk koşulu korkulara karşı, bireyin yaşamsal güvencelerini sağlamak değil midir?
Aşırı Sağın Zaferi ve İsveç'e Özgü Bir Hoşgörüsüzlük
22 Eylül 2022 Perşembe
İsveçlilerin çeşitlilikten duyduğu bu rahatsızlık şimdiye kadar büyük ölçüde gözlerden kaçtı, çünkü İsveçliler aslında çoğulculuğa değil, başka bir şeye, değişime açıklar. İsveçliler modernliği benimseme eğilimindeler. Ancak, politik psikoloji uzmanı Karen Stenner'in de gösterdiği gibi, değişim karşısında rahatsızlık duymak başka bir şeydir, farklılık karşısında huzursuzluk duymak ise bambaşka bir şeydir. İkinci tutum, otoriter bir siyasi hoşgörüsüzlükle ilişkilendiriliyor.
Savaş Hiç Bitmedi, Barış Süreci Hiç Var Olmadı
19 Eylül 2022 Pazartesi
Müzakereler tamamen iktidar tarafından yönetiliyor ve diğer toplumsal aktörler alternatifler sunmakla ilgilenmiyor. Bu durum, Azerbaycan'ın ekonomik zorluklarına ve İkinci Dağlık Karabağ Savaşı gazilerinin intihar dalgası gibi can yakıcı bir soruna rağmen, sadece rejimin gücünü pekiştiriyor. NIDA'nın (Nida Vətəndaş Hərəkatı) barış yanlısı açıklamasında olduğu gibi, savaşa karşı çıkan bazı sesler olsa da, bu zayıf (ama cesur) gruplar alternatif öneriler sunmak için gereken nüfuzdan yoksunlar.
Bilginin Dolaşımı Avrupa’yı Nasıl İnşa Etti?
18 Eylül 2022 Pazar
Chaubet bu rafine metnin daha girişinde yaşlı kıtaya dair çok önemli bir arayışı, odağı dile getirir: Öteki’nin varlığı. Lakin devamında da bu arayışın temelinin, bir meraktan öte rekabet hissi ile beslendiğini de oldukça objektif bir şekilde tespit eder. Avrupalı devletler özellikle 19. yüzyıl ve devamında güçlü bir üstünlük yarışındadır. Böyle olunca da başını Almanların ve Fransızların çektiği fikir adaları, Avrupa için yeni enerji kaynakları olarak kendini gösterir.
Mücadele İzleri: Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Arzu ve Öteki
16 Eylül 2022 Cuma
Siyasi ve toplumsal mücadelenin iz bıraktığı durgun boşluğu hareketlendiren kadın karakterler, Halide Edib’in kendi biyografisiyle ciddi benzerlikler taşır. Bunun yanı sıra ısrarla diyebiliriz, onun eserleri aynı anda kadın ve yazar olarak kendini tanımlama mücadelesidir. Yapısal benzerlikler taşıyan, otobiyografik roman olarak da tanımlanan eserleri, 20. yüzyıl başında kadın olarak kendini yazma sorunsalına dikkat kesilmemizi sağlar.
İmparatorluğun Değil Kraliçe’nin Yasını Tutmak
14 Eylül 2022 Çarşamba
1952'de Kenya valisi, Mau Mau olarak bilinen sömürgecilik karşıtı hareketi bastırmak için olağanüstü hâl ilan etmiş ve İngilizler on binlerce Kenyalıyı gözaltı kamplarına toplayarak acımasız, sistematik işkencelere maruz bırakmışlardı. 1955'te Kıbrıs'ta ve 1963'te Aden-Yemen'de İngiliz valiler yine sömürgecilik karşıtı saldırılarla mücadele etmek için olağanüstü hâl ilan etmiş; yine sivillere işkence yapmışlardı.
"Peremen": Mihail Gorbaçov ve Sovyetler Birliği’nin Çöküşü
14 Eylül 2022 Çarşamba
Gorbaçov, Vladimir Putin’e göre realpolitikten bihaber bir zavallı, Batılı liberallere göre Berlin Duvarı’nı yıkan ve Soğuk Savaş’ı bitiren bir kahraman; eski Doğu Blok’unda yaşayanlara göre Varşova Paktı’nı dağıtan özgürlükçü bir fedai; Rus milliyetçilerine göre memleketini Batı’ya satan bir hain; komünistlere göre Sovyet ütopyasının mezarını kazan bir alçak; bir vakitler beraber çalıştığı mesai arkadaşlarına göre mütereddit bir Hamlet yahut siyasi gücünü sorumsuzca savuran ve ülkesini bölen bir Kral Lear’dı.